Elbise şekilli takı panosu

Uzun zamandır aklımda kolyelerimi düzenli tutmak için bişeyler yapmak vardı. Malum bu aralar yeni kolyeler yapıyorum bide aldıklarım eklenince artık koyacak yer bulamamaya başladım. Sonunda ne yapmak istediğime kadar verdim ve gerekli malzemeleri bulup hemen işe koyuldum. Aslında başlarda sadece köpüğü güzel bi kumaşla kaplayıp kullanmayı düşünmüştüm ama sonradan elbise şeklinde kesmeye karar verdim. 

Neyse gelelim fotoğraflarla nasıl yaptığıma. Elimde ki iki parça dikdörtgen köpüğe göre bir model belirledim. Köpüklerden birini dikey birini de balık model elbisenin alt kısmına gelicek şekilde yatay kullandım.Aklımdaki modeli önce kağıda sonrada köpüğe çizdim.

 

Yamuk kesmemek için de mezure ile santimlemeye dikkat ettim. Daha sonra iki parçayı da maket bıçağı ile çizdiğim yerlerden kestim ve silikon tabancasıyla yapıştırdım. İyice sağlam olsun diye de arkasına karton yapıştırdım.

Silikon kuruyunca da pembe renkli şifon kumaşla köpüğü kapladım. Ama söylemeliyim ki bu kısım düşündüğüm kadar kolay olmadı. Kıvrımlı kesimleri hep toplandı. Bende bazı yerlerini kesmek zorunda kaldım ve kumaşı toplu iğnelerle köpüğe sabitledim.

 Sonuç beklediğimden de güzel oldu. 

Ve takı panom odamdaki yerini aldı :)

Sizce nasıl olmuş yorumlarınızı bekliyorum :)

Kol örgüsüyle 30 dakika da boyunluk

Bilmem daha önce görüp duyanınız oldu mu ama biri bana "şiş kullanmadan sadece iple de örgü örülür" dese hadi canım sende olur mu öyle şey derdim heralde. Ama oluyomuş hemde çok güzel oluyomuş. Geçenler de internette gezinirken yabancı bi videoya rastladım. Ne anlattığını anlamasam da napıyo bu diye biraz bakıyım dedim. Baktım ipi koluna takıp örmeye başladı ve 30 dk içinde bitirip kocaman bi boyunluk yaptı. Şaşkınlıklar içinde anneme söyledim ama sadece şişsiz koluyla ördü dedim ipi nasıl geçirdiğini falan anlatmadım bile. Örgüye meraklı annem durur mu hiç bi de baktım ipi koluna takıp örmeye başlamış, kendi kendine modeli çözmüş bile. Hemen bende diğer ipi aldım elime anneme baka baka bende yaptım. Videoyu izlerken bana biraz karışık gelmişti ama elim bi kere alışınca yapması çok çok kolay oldu. Yarım saat gibi kısa bi süre de 2 yeni boyunluğum  daha olmuş oldu. Hem yumuşacık hemde çok sıcak tutuyo ve de diğerlerinden çok farklı. Ben çok sevdim. Hadi siz deneyin eminim çok hoşunuza gidicek :)

Kazandığım ilk çekiliş hediyelerim

Laçin Tenel ve Dermomarket' in geçen haftalarda yaptığı çekilişten kazandığım ve merakla beklediğim ürünler dün akşam geldi.  Hepsi daha önce denemediğim ürünler olduğu için daha bir keyifli kullanıcam. Çünkü yeni ürünler denemeye bayılıyorum.

İşte kazandığım ürünler;

Babe Yüz Temizleme Suyu

Burt's Bees Tinted Lip Balm (bu soğuk havalarda en çok ihtiyacım olan şey)

Lierac Huile Sensorielle Çok Amaçlı Yağ (ben daha çok saçlarım için kullanmayı düşünüyorum)

Nuxe Aydınlatıcı Bakım Losyonu (en çok merak ettiğim ürün buydu lekenmeye yatkın bi cildim var bakalım nasıl etki edicek)

Klorane Duş Jeli

Ürünleri kullandıktan sonra yorumlarımı da sizlerle paylaşmayı düşünüyorum umarım hepsinden memnun kalırım.

Bu güzel hediyeler için çok teşekkürler :)

Annemin oya halkaları bana kolye oldu

Yine farklı bir malzemeden kolye yapmayı denedim. Hani annelerimiz çember oyası yapmak için kullandıkları plastik halkalar vardır ya bu kez onlar benim kolye malzemem oldu. Halkaları bordo renkli etamin ipiyle sardım. Aslında mumlu iplerle sarmayı düşünmüştüm ama istediğim renk bulamadım maalesef. Ama bu ipte fena olmadı sanırım. Sardığım halkaları daha sonra iple birbirine bağladım. Nasıl bir şekil vereceğime pek karar veremedim ama sonunda böyle bir şekil çıktı ortaya. Bitince de gözüme çok sade geldi bende siyah ojeyle üzerine çizgiler yaptım böyle çok daha güzel oldu. Sonrada ucuna siyah zincir taktım. Ve artık yeni bir kolyem daha oldu. Sizce başka hangi malzemelerden kolye olur fikirlerinizi bekliyorum.

Yeni zımba kolyeler

Yine zımbalara geri döndüm. Artık bu kadar zımba yeter demiştim ama yaptığım kolyeleri arkadaşlarım çok beğenip onlara da yapmamı istediğince dayanamadım. Hemen gittim yeni zımbalar aldım. Hemde yeni çeşitler gelmiş bu sefer bakır rengi tercih ettim. Bakır renk aksesuarları çok sevdiğim için fazla fazla aldım kendime de bir şeyler yapmayı düşünüyorum onları da en kısa zaman da yapar paylaşırım. Neyse gelelim şimdi kolyemize. Daha önceki Sarı Zımba Kolye Yapımı yazımda ayrıntı olarak fotoğrafladığım için bu sefer sadece bitmiş halini koyuyorum. Zaten yapımı tamamen aynı sadece Emel petrol mavisi tonlarında bir renk istediği için o renk bir ojeyle yine iki kat boyadım.

Havva ise Zımbalar Kolye Oldu yazısındaki kolyenin aynısını istedi. O yüzden ayrıntı yayınlamayı düşünmüyordum ama elimde ki zımbalar kısalı uzunlu parçalar halinde kaldığı için bu sefer keçe kullanarak yaptım. Belki denemek isteyenler varsa yardımcı olur diye ayrıntılı olarak fotoğrafladım. İlk olarak daha önceden yaptığım kolyeyi siyah keçenin üstüne koydum ve ne kadar keçe gerektiğini belirledim. Daha sonra keçeyi çizgilerden kestim. Üzerine silikonla zımbaları yapıştırdım. Birer sıra bırakarak siyah ojeyle 2 kat boyadım. Kalan kısımları da önce ayakkabı boyasıyla boyadım ve kurunca ıslak bir bezle hafifçe sildim. Sonrada aralarını kesip ucuna takıp çıkarmak için tel silikonladım. Benimkinden bile güzel oldu arkasına keçe koyunca daha kalıp gibi durdu. Kuzucuklarım kolyelerini güle güle kullansınlar :) Umarım her ikiside kolyelerini beğenir.

 

İstanbul Günlüğü

Uzun zamandır planladığımız ama aksilikler yüzünden sürekli ertelenen İstanbul planımızı nihayet pazar günü gerçekleştirdik. Kardeşimin ödev bahanesiyle gittiğimiz İstanbul'da günümüzün büyük bir kısmı Kız kulesinde ve Dolmabahçe sarayında geçti. Daha önceki gidişlerimde gezme fırsatı bulamadığım iki yeri de güzelce gezdik. Özellikle Dolmabahçe sarayının ihtişamı karşısında tek kelimeyle büyülendim. Saray güzelliğiyle o kadar çok kendine çekiyor ki, insan yaşadığı çağdan kopup kendini 1850'li yıllara ait hissediyor. Kız kulesinden İstanbul'u seyretmek ise ayrı bir keyifti. Akşam ise İstanbul gezilerimizin olmazsa olmazı İstiklal Caddesindeydik. Çünkü benim için İstanbul demek alışveriş demek.Ama ne yazık ki bu sefer öyle olmadı. Bütün gün o kadar çok yorulmuşuz ki mağaza gezip ayakta duracak halimiz kalmadı. Dışarı çıkıp da asla eve eli boş gitmeyen ben elim boş döndüm :( Neyse ki hava şansımıza güzeldi de keyifli bir gün geçirdik.

Kışın vazgeçilmezi 'Snood'

Kışın gelmesini en çok kat kat giyinip daha farklı kombinler yapabildiğin için seviyorum sanırım. Özellikle de kışın olmazsa olmazım snood ya da boyunluk her ne derseniz işte. Hem bu soğuk günlerde sıcacık tutmasıyla hemde görünüşüyle en sevdiğim parçalardan biri. Hele ki insan kendi örünce daha bi çok seviyo. Geçen hafta kendim için asker yeşili hafif kırçıllı bi ipten boyunluk ördüm. Haroşa denen ters örgüyü kalın ip bide kalın şişle örünce yumuşacık oldu. Örgü bitince de uçları dikmeden önce 3 yerinden ilmek kaçırıp aşağı kadar söktüm. Sonra da iki ucunu birbirine diktim. Kalan ipten de annem sağolsun bana bir bere örmüş.

İlk fırsatta da hemen takıp dışarı çıktım. 

Bunlarda geçen sene ördüğüm bordo ve hardal rengi boyunluklarım. 

Dünde gidip yeni ipler aldım. Hemen örmeye başlıyorum bile. En yakın zamanda da bitirip paylaşırım. Şimdilik benden bu kadar sevgiyle kalın :)