Kamp
dönüşü ilk işimden biri denize gitmek oldu. Beni ziyaret için gelen
üniversiteden çok yakın bir arkadaşımla Bozcaada’ya gittik. Bozcaada
küçüklüğümden beri hep gittiğim ve gitmekten hiç sıkılmadığım yerlerden biri.
Çanakkale’den deniz otobüsüyle gidebileceğiniz Bozcaada küçük ama bir güzel bir
yer. Rengarenk çiçeklerle süslenmiş dar sokakları, kafeleri, balık
restoranları, üzüm bağları, şarapları, bozulmamış doğası, nefis koylarıyla dolu
dolu bir gün geçirebileceğiniz, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.
Özellikle ince taneli altın sarısı kumu, berrak ve serin suyuyla ayazma plajı
bu sıcak yaz günlerinin tadını çıkarabileceğimiz güzellikte. Bozcaada kalesi, Bozcaada müzesi, Bozcaada'da ibadete tek açık kilise olan Meryem Ana kilisesi ve rüzgar gülleri bence ada da gezip görülmesi gereken başlıca yerler. Özellikle rüzgar güllerinde gün batımını izlemeden adadan dönmeyin derim.
Şehirin yorucu ve gürültülü hayatında kaçmak isteyenler için Bozcaada’nın sessiz, sakin
ve huzur dolu havası tam ideal bir ortam. Herodot’un da dediği gibi “tanrı
insanların uzun ömürlü olmaları için Bozcaada’yı yaratmış”
Adayı
sizin için çektiğimde fotoğraflarla keşfetmeye ne dersiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder